30 Ağustos 2007 Perşembe

KÖFTE DUDAKLARINI:):)

Berk o kadar bırrrladı ki sonunda İstanbul'a yağmur yağdı:):)


29 Ağustos 2007 Çarşamba

BOYU KISA MI OLACAK BERKCİĞİN??:(

Doktora gittiğimizde ölçülerini de alalım dedim doktora... Boy 73 cm:( Kilo 9,900 gr. Boyu hiç uzamamış berkin:( Kilo da almamış bu ay. Canım sıkıldı. Doktor normal olduğunu söyledi ama ben oğluşum bu boyda mı kalacak diye düşünmeye başladım bile:(:( O kadar yiyor ama kilo da almamış:( Yoksa yedikleri yaramıyor mu? Off off... Aslında aşağıdaki çizelgeye göre normal berkin kilo ve boyu ama...

9 - 12 aylar arası Türk erkek çocukları tartı / boy çizelgesi

9. ay ......... 6,700 g - 64.5 cm / 11,300 g - 78.5 cm

10. ay ........ 6,950 g - 66 cm / 11,900 g - 80 cm

11. ay ........ 7,200 g - 67.5 cm / 12,200 g - 81.5 cm

12. ay ........ 7,450 g - 68.5 cm /12,500 g - 82.5 cm


Doktorun verdiği damlayı pazartesi akşamı 5 damla olarak verdik. Doktor uyarmıştı. Uyku yapabilir diye. Gerçekten de yavrucak sabaha kadar 1 kere kalktı hatta sabah gözünü açamıyordu... Beni işe çıkarken bile görmedi:) Dün akşam o nedenle 4 damla verdik. Uyku halimiz kalmadı bu seferde:):) İnşallah iyi gelir bu damla. Yediklerine de dikkat ediyoruz ...

Berk pazartesi doktordan sonra kaybolmuş:) Evet evet evin içinde kaybolmuş... Ablam namaz kılarken tubi bakmış bakmış görememiş oturma odasında berki. Koşa koşa ablamın yanına gitmiş. İbrahim nerde diye:) Ablam odada deyince gidip bakmışlar bizimki kanepenin altına saklanmış hiç ses çıkarmadan duruyor:) Artık çocuk büyüdü tabii saklambaç oynamak istiyor:):)

27 Ağustos 2007 Pazartesi

ALERJİK İBİ...:(

Bugün gittik doktora. Maalesef isilik değil alerjiymiş:( Yiyemeyeceği o kadar çok şey sıraladı ki doktor berk bir süre rejim yapacak:) Hele de o çok sevdiği orman meyveli büyümix kesinlikle yasak!!! Domates, yumurta, bal ( zaten vermiyordum) , reçel, hazır yiyecekler... Bir hafta kullanacağımız bir damla verdi. Eğer geçmezse gidip test yaptıracağız. Beklemedeyiz...

Veee büyük olay... Berk bey koltuklara tutunarak yürüyordu... Dün iki elini ve hatta göbişini de koltuktan alarak yürümeye çalıştı. Tabii hain anne ve yandaşları öyle bir çığlık attı ki yavrucak korktu ve geri döndü... Ama akşam bu sefer babasına gitmek için ellerini kaldırıp koltuktan ; bir iki adım attı:) Yürüyecek mi dersiniz??:):)

25 Ağustos 2007 Cumartesi

İNŞAATÇI İBİ:)

Sizce Berk nerde?? ( cevap az sonra... )


Perşembe gününden beri gemlikten görümcem ve oğlu bizdeydi. Sağlık sorunları nedeniyle gelmişlerdi:( İnşallah iyi olacaklar. 18 yaşındaki oğlunun böbreği küçülüyormuş:( Yapacak bir şey yok. İlaç tedavisi ve kontrollerle hayatına devam edecek. Eğer sorun yaratırsa böbrek nakli lazım... Allahım dermansız dert verme kimseye....

Bugün de yeğenler ehliyet sınavına girdiler. Bir tanesini ben götürdüm sınava:) Bebek yaa:):) İnşallah geçecekler sınavı. Bekliyoruz. Heehe bu arada MRV iyi ki doğdun ilk gözağrım ilk yeğenim...

İyi ki doğdun verveeeeee...





Oradan dönüşte ibiye kamyon aldım:) İnşaatçı mı olsa bu çocuk aceba... Baksanıza nasıl da oynuyor kamyonla... Ama en çok tekerleklerini sevdi. Döndükçe kendinden geçti yavrucağım..

Yaa ben kamyoncu olacam anne...





Sorunun cevabı... Kanepenin altına saklanmaya çalışmış ama başaramamış:):)


24 Ağustos 2007 Cuma

İSİLİK:(

Berk'in her yeri sanırım isilik oldu:( Aslında tam da emin değilim... Benim bildiğim isilik küçük küçük çok fazla kızarıklıktan oluşur. Ama berkte çıkanlar daha büyük sanki sivrisinek ısırığı gibi. Ama evde sivri yok... Her akşam yıkıyoruz azalsın diye ama terledikçe çoğalıyorlar:( Doktora gideceğiz ... Acaba alerji olabilir mi? Off off....

BİR MELEK GELİYOR...

Blog dostlarımızdan AsYa beklediği yavrusu EFE'ye yarın sabah kavuşacak... Dualarınızı eksit etmeyin...

22 Ağustos 2007 Çarşamba

HER TELDEN...



Dün akşam ablama halı bakmaya gittik... Berk beyimiz denedi halıları. Üzerinde rahat edebilecek miyim diye:) Eee ne de olsa teyzede en çok vakit geçiren o:) Halıcıdaki çocuk bayıldı berke. Halıları eve getirdiğinde bile soruyormuş berk nerde biraz oynayalım diye:) Her gittiğimiz yerde ilgi odağı olmayı başarıyor. İnsanların yüzüne o kadar dikkatli bakıyor ki karşıdaki mecbur kalıyor onunla ilgilenmeye:P

Daha sonra da markete gittik. Biz dolaşırken berk eniştemin kucağındaydı. Daha sonra bir baktık ki bizimki alışveriş arabasına binmiş vee direksiyonu çeviriyor:) Bu çocuk çok yaman olacak çoookkk. Eee öğrendi direksiyon çevirmeyi:)


Geçen hafta sipariş verdiğim bilgisayarı geldi berkin:) Çok şeker bir oyuncak. Berkin ilgisini de çekti. En azından bizim klavye kurtulmuş oldu berkin hışmından:) Birkaç oyuncak daha aldım. Renkli renkli variller. Onları içiçe geçirmeyi öğrenecek sanırım. Şu anda sadece dişetlerini kaşımakta kullanıyor ama:P Bir de şekilleri öğrenmesine yardımcı olacak bir oyuncak. Akşam babamızın yardımıyla birkaç tanesini yerine koymayı başardı:):)




Bunca oyuncak arasında babasının atılması için buruşturduğu kağıt parçası dikkatini çekmiş berk beyin:) Uzun bir süre onunla oynadı... Görüldüğü üzere artık ayakta dikilerek oyun oynuyor. Oturmak istemiyor. Hep yanında duruyoruz ki düşüp incinmesin diye...


Dişimiz her an çıkabilir. Artık yeri o kadar belli oldu ki. İki tane diş hazır bir şekilde dışarı çıkmayı bekliyorlar:) Ben de merak içindeyim ilk kim görecek diye:) Görsem bile söylemeyeceğim kimseye:P Eee adetlerimizi uygulayalım değil mi? Gören kişi donatacak berk beyimizi artık:)

Berkin neden yerinde uyumadığını anlamış bulunuyorum. Adama küçük geliyor karyolası... Kocaman bir yatak istiyor. Dilediğince yuvarlanıp dönebileceği... Ben karyolasını 2 - 3 sene kullanabileceğini düşünüyordum ama yok olmayacak sanırım... Uyurken çok tatlı oluyor... Yan yatmayı seviyor berk. Öyle daha rahat uyuyor sanırım. Hele de uyumaya yakın bana sarılıyor ki değmeyin keyfime:)

21 Ağustos 2007 Salı

OYUNCAK OYUNCAK AMA NASIL?

Berk çok seviyor oyuncakları. Ama ona ne almam gerektiğini tam olarak bilemediğimden aradım baktım nette.

7-12 aylık çocuklar için oyuncaklar...

GELİŞİM ÖZELLİKLERİ: Bebeğin bu dönem içerisinde sergileyeceği önemli gelişimlerden bazıları şunlardır:

FİZİKSEL : Desteksiz oturma,emekleme,tutunarak ayağa kalkma, sıralama ve yürüme (10-16 ay).Hareket etmeye ilginin artması ve motor becerilerini sınama.Baş parmağı ve işaret parmağı arasında küçük nesneleri tutabilme.Nesneleri birbirine vurma, birbirinin içine sokma, sürükleme, sıkma, atma, sallama, ısırma, düşürme, açma/kapama, itme/çekme, doldurma/boşaltma.Suda oynamaktan hoşlanma.

ZİHİNSEL : İnsanların ve nesnelerin ortaya çıkması ve kaybolmasına ilgi duyma, nesnelerin kalıcılığının kavranması (11 ay civarında gözüyle görmediği nesnelerin var olmaya devam ettiğini bilir ve bu nesneyi arar) .Çekmeceleri, dolapları, kutuları doldurup boşaltma, nesneleri içeren şey ile içerdiği şey arasındaki ilişkiye ilgi gösterme .İlerleyen ve düşen nesnelere ilgi duyma, nesneleri ipten çekerek sürükleme.Herşeyi keşfetme, inceleme arzusu.Basit mekanizmaları çalıştırmak ve sonucunu görmekten hoşlanma.İnsanları, nesneleri, oyunları hatırlama, oyuncaklarla yaptığı hareketlerin kalıcı olması (aynı oyuncakla her seferinde aynı şekilde oynaması) ve farklılıklara yönelik ilgi .Resimli kitaplara ilgi duymaya başlama.

SOSYAL : Yabancılardan korkma ve değişikliklere tepki gösterme,başka insanları inceleme ve taklit etme,başkalarının kendisini onaylaması ve onaylamamasına karşı hassasiyet. Başkalarının ilgisini çekme ve onları etkilemeye ilgi duyma.Saklambaç, bay bay yapmak gibi basit sosyal oyunlara ilgi. Heceler söyleme ve dil oyunları yapma, bazı sesleri taklit etmeye çalışma. Kendi adını tanıma, adını bildiği nesneleri parmağıyla işaret etme, basit komutları izleme.

Oyuncakların genel özellikleri : 7-9 aylık bebekler oyuncaklarla daha uzun süre ilgilenirler. Bu yaştaki bebekler oyuncakları birbirine vurmaktan, birbirinin içine sokmaktan, düşürmekten, bükmekten, sıkmaktan, sallamaktan, sürüklemekten, ısırmaktan, fırlatmaktan, açıp kapamaktan, doldurup boşaltmaktan hoşlanırlar.

10-12 aylık bebekler nesneleri her yönüyle tanımaya çalışırlar ve herşeyi keşfetmek isterler. Bu yaştaki bebekler nesneleri istiflemekten, birşeyin içine koyup, dışına çıkarmaktan, dökmekten, içiçe geçirmekten, açma ve kapamaktan, tuşlara basmaktan, döndürmekten ve araba ve topları itmekten hoşlanırlar.

7-12 ay grubundaki bebekler genel olarak basit mekanizmaları çalıştırmaktan, dolap, çekmece, kutu gibi eşya dolu şeylerden ve nesneler içeren şey ile içerdiği şey arasındaki ilişkiden ve gözüküp kaybolan nesnelerden hoşlanırlar.Her yaştan bebekler kendi eylemleri ile sonuç yaratmaktan hoşlanırlar.

Bu yaş grubundaki bebeklerin oyuncakları ağza götürme açısından güvenli, kırılmaz, ağız, kulak ve burna kaçabilecek küçük parçalar, toksik malzeme ve sert kenar ve köşeler içermeyen, parmak ve ellerinin sıkışmayacağı, uzun bağları olmayan oyuncaklar olmalıdır.

Hangi oyuncaklar?

Çıngıraklar ve müzikli oyuncaklar ,Yumuşak, sıkınca ses çıkaran oyuncak ve toplar (topların çapı en az 44 mm. olmalıdır).Kırılmaz aynalar,dişlikler ,karton bebek kitapları,sert kumaş oyuncaklar,kapağı açılınca içinden çeşitli nesneler fırlayan kutular,doldurup boşaltabileceği nesnelerle dolu kutular,üst üste istiflenebilen büyük ebatlı oyuncaklar,banyo oyuncakları,büyük tüylü oyuncaklar.İtme-çekme oyuncakları...

20 Ağustos 2007 Pazartesi

SİMİTÇİ İBİ:)



Artık iyileştim:) Hafif kırgınlık devam ediyor ama buna da şükür... Cumartesi günü Emine mesaj attı çamlıcaya gideceğiz gelebilirsen görüşelim diye ama hastayım diye gidemedim:( Eee o yavrulara da bulaştırabilirdim:( Zaten sabahtan işe gelmiştim berki babasına bırakıp. Öğlen eve döndüğümde uyuyordu yavrucağım...

Akşam üzeri dışarı çıktık. Berk beyimiz biraz havalansın diye pazara gittik:) Şaşkınlık ve merakla baktı bütün tezgahlara ve önünden geçen herkese... Mıkırdanmaya başlayınca verdik eline simiti... Üzerindeki beyaz tulum susam dolmuştu eve geldiğimizde:) Avuç içleri kabuk bağlamıştı simitten:) O kadar hırsla yemeye çalışıyordu ki simiti pazarcının biri bu çocuğa diş taktırın abi dedi babamıza:P:P

Akşam da dayımıza gittik. Yedik, içtik,muhabbet ettik havuz başında:) Berk her zamanki gibi yürüme telaşındaydı. Bir an önce ayaklansın benim yavrucağım Allah'ım. Çok yürümek istiyor...

17 Ağustos 2007 Cuma

ANNE HASTA:(

Hastayım:(:( Vücut kırgınlığı had safhada:( Bademcikler şişme aşamasında:( Ağzımda yaralar var:( Durumum vahim yani... Kötüyüm ben kötüyüm kötüyüm:( Duam oğluşuma geçmeden atlatmak...

Berk bu aralar kıpır kıpır. Anlatmıştım yürümek için delirdiğini. Bütün gün herkesi ayağa dikiyormuş. Yürütmeleri için... Ablam kollarım kopuyor diyor. Akşamları da evde bilgisayara takmış durumda. Bizi başında görünce o da bişey sandı tabii. Bilgisayar koltuğuna oturup klavyeye vuruyor ekranın değişmesini hayretle takip ediyor. Çook işimiz var çookk...


Sabahnur finger food dan bahsetmiş. Berk çok seviyor eline birşey verilmesini ve tabi ki onu yemeyi:) Şu aralar meyveler , külah ve ekmek favorileri. Annem hep der kızım eline ekmek ver kokusundan doyar diye:) Eskiler biliyor yaa ne diyim...


Kuaybe ' nin bahsettiği kitaplardan sipariş vermiştim ben de. Bugün gelmişler. Berk beğendi ve oynamaya başladı. Ama şu aralar oyuncaklardan çok koktuklar dikkatini çekiyor. Kalkıp yürüme çabaları...

Heryer oyuncak dolu. Bizim ev, ablamın evi, annemin evi heryerden oyuncak fışkırıyor... Aşağıda görüldüğü üzere oyuncaklar yayılmış durumda. Bir oyuncakla beş dakika oynuyor ve canı sıkılıyor. Hemen diğerini eline alıyor. Aynalara bayılıyor. Oyun halısında ayna vardı. Ona bakıp bakıp duruyor. ''Ayna ayna söyle bana benden güzel bebek var mı bu dünyada'' diye soruyor sanırım:):P

Berk saat 22.00 - 22.30 gibi uyuyor. Karyolasına yatırıyoruz güzel güzel... Biz yerimize yatmak üzereyken nerden anlıyorsa uyuyacağımızı hoop beyimiz uyanıyor. Veee bizim yanımızda uyuyor. Bir türlü vazgeçiremedik. İyice alıştı bizimle yatmaya. Ne yapmam gerekiyor? Nasıl alıştıracağım kendi yerinde uyumaya ? Sanırım biraz sert davranmak gerekiyor. Ağlasa da yanımıza almamalıyız ama kıyamıyorum ki... Hele gece gece o uykulu gözlerle bir bakışı var ki... Ne olur beni burda yalnız bırakma der gibi:(:(

16 Ağustos 2007 Perşembe

15.08.2004 - 15.08.2007 :)

Üç senemizi doldurduk canımcımla... Bu üç seneye bir de berki sığdırdık... Allah bizi birbirimizden ayırmasın aşkım. Seni çok seviyorum...

13 Ağustos 2007 Pazartesi

TATİL GÜNCESİ...

Cumartesi öğlen deniz otobüsüyle yola çıktık. Bandırma'da maalesef biraz beklemek zorunda kaldık:( Bu sırada berk ve zeynep çok yoruldu çookkk...


Akşam üzeri Bigaya vardığımızda dayımın oğlu karşılamaya geldi bizi. Ve bizim bavulları gördüğünde gözleri faltaşı gibi açıldı:) Sanırım aylarca orada kalacağımızı sandı:P:P:P Sadece bir haftalığına geldiğimizi söyleyerek yüreğine su serptik:) Sonra ver elini köyümüz...


Köyümüz ( Abdiağa köyü ) Biga'ya 2 km. uzaklıkta. O yüzden köy demek pek doğru değil. Yürüyerek bile gidip gelebilirsiniz bigaya... Hem temiz hem düzenli ve insanları da cana yakındır...


Bu evi çok seviyorum ... Ahşap, rahat ve serin... Tabii yürürken çıkan o gıcırtılar yok mu çocukluk günlerime götürüyor beni... Merdivenden inip çıkmak en büyük zevkimizdi:) Şimdi bile hoplayarak inip çıktım o merdivenlerden... Berk de sevdi benim gibi merdivenleri. Ah bir de yürüse... Zeynep en çok oynayandı merdivende. Bir kere de 3-4 basamak uçtu:):)


Ahh bir de yukarı ulaşabilsem...



Zeynep abla kim önce çıkacak hadi bakalım....




İlk günler gezdik de gezdik. Pazartesi pikniğe gittik. Ceviz ağaçlarımızın altında gel keyfim gel yaptık. Zaman kısıtlı olmasa keşfe de çıkacaktık ; artık seneye...


Akşam eve geldiğimizde de berki hayvanlarla tanıştırdık. Kuzular, buzağılar , kediler, köpekler, inekler ve kurbağalar:)

Anneee beni yemez değil mi?? Bu minik kuzu yaladı berkin ayaklarını:)


Deh dehhh:) Yok yok olmadı kuzulara ne denir acaba??



Veee daha bir aylık buzağı. Bunlar 3 taneydi. Ama biz en çok bu ufaklığı sevdik...


Kuzen bunlar da:):)




Bu kediyi eve götürsek olur mu baba???




Salı günü de hem ziyaret hem ticaret diyerek kuzenin oturduğu Gönen'e gittik:) Aman Allahım ne danteller ne iğne oyaları ne işlemeler gördük ama almadık:) Zeynebe ve berke başlık aldık. Zeynebin başında gördüğünüz pomak kızlarının başlığı... Çok yakıştı zeynebe çoookkk... Berke aldığımız ise türkmen başlığıydı ama resim çekmeyi unutmuşuz...





Lunapark görülür de oyuncaklara binilmez mi?? Zaman yine kısıtlıydı ve zeynebi çeke çeke ayırdık oyuncaklardan:) İbrahim çok farkında değil ama seviyor , gülüyor bu oyuncakların üzerindeyken:)


Berk herkesin sevgilisi oldu. İbi ibi diye peşinden koşturdu çocuklar... O da bu ilgiden oldukça memnundu. Zeynep ise berki diğer çocuklardan kıskandı. Berke yaklaşan çocukları gayet sert bir çığlıkla uzaklaştırmaya çalıştı...






Berk Biga'da çok huy değiştirdi. Bana çok düşkün oldu. Kime giderse gitsin hep gözleri benim üzerimdeydi. Ve maalesef hastalandı. Kuru bir öksürük musallat oldu:( Sanırım üşüttük. Bereket şurup vererek üstesinden gelebildik... Ve oğluşum kendi başına koltuklara tutunup kalkmaya başladı. Tabi biraz yardım ediyoruz ama olacak o kadar... O andan beri de hep ayakta durmak istiyor. Kendi başına yürüyene kadar işimiz var:(:(


Çarşamba günü de kuzenleri ziyarete ve Biga pazarına gittik... Organik ürünler gördük, aldık, yedik:):) Ve tabii ki meşhur Biga tostunu da afiyetle mideye indirdik...



Çarşamba gecesi ise perşembe günü nerelere gideceğimizin planlarını yaparken acı haberi aldık:( İstanbul'da 3 aydır tedavi gören eniştemiz vefat etmşti:( En acısı ise annemlerin bigaya gitmeden ziyaretinde, siz gidin biz de 2 - 3 gün sonra geleceğiz demesini hatırlamaktı. Evet geldi ama cenazesi:(

Perşembe ve cuma günü cenaze işleriyle meşgul olundu...

Cumartesi günü ise son tatil günümüz olması sebebiyle ani bir kararla çanakkale yollarına düştük... Sıcak ve sıkışık bir yolculuktan sonra truvaya ulaştık. Berk ilk kültürel gezisini yapmış oldu:)

Truva atına çıktık ( gerçek truva atı değildi ama olsun )... Çook sıcaktı çoookk... Truva şehir kalıntılarını gezerken de hayran kaldık... Biz mi gelişmişiz yoksa onlar mı diye düşünmeden edemedik...

Anneee ne kadar büyük bu at korktuummm...


Birkaç eşyayı alsaydınız yaa bittim bittim:):)



Eve döndüğümüzde yorgunluktan hepimiz sağa sola yığılmıştık da yengemin keşkek yaptım demesinden sonra hepimiz ayaklandık ( en başta da ben )...

Veee pazar günü...Tatilin bittiği, ertesi gün işbaşı yapmam gerektiğini ve maalesef oğluşumla akşamdan akşama görüşeceğimi hatırladığım gün!!!!

Feribotla döndük İstanbul'a... Gayet rahat ve serin bir yolculuktu. Tek olumsuzluk feribotun zamanında kalkmamasıydı. Berk bazen arabasında bazen kucakta yolculuk yaptı sonunda a uyudu:)

Berk benden kopabilecek mi diye çok düşündüm ama herşey eskisi gibi devam etti. Berk sabah uyandı, öpüştük koklaştık, eşarbımı bağlarken mızırdanmaya başladı ve beraber çıktık. O teyzesine ben işe... Ağlamadı şükür...

12 Ağustos 2007 Pazar

COWPARADE BİGA:)


Başlarda çok güzel ama sona doğru üzücü bir tatil geçirdik:( Dayımın damadı vefat etti:( Devam yazı ve resimleri en kısa zamanda gelecek... Berk büyüdü sanki ve yürüme telaşına düştü. Artık koltuklara tutunup sıralamaya başladı:):)

3 Ağustos 2007 Cuma

TATİLE 1 KALA:):)

Saat gece 01.30 ve ben ayaktayım:( Eve iş getirdim onları bitirmeye çalışıyorum:( Berkle iş beraber gitmiyor... Berk bey iki gecedir yerinde yatıyor. Ne büyük mutluluk:) Şu an yatırdığım bölümün ters istikametine dönmüş. Sabaha karyolanın neresinde kalkacak merak ediyorum.... Üzerini hiç örttürmüyor:( Sizinkiler de öyle mi? Şimdi hava sıcak sorun değil de kışın düşünemiyorum. Tulum çözüm olabilir sanırım o zaman...

Dün okuduğum ve buraya da yazdığım 9. ay yazısı sebebiyle bu akşam oyuncak almaya gittik. Klavye tarzında ses çıkaran oyuncaklar aradım ama istediğim gibi bişey bulamadım... İnternetten bakacağım, daha çeşitler var... Yap boz şeklinde küpler aldık. Ve ibi çok sevdi. İnşallah sıkılmaz. Şu aralar en favori oyuncağı oyun halısındaki ayna:) Kendine bakmayı çok seviyor. Aynaya bakarak konuşuyor. İlginç...

Ne güzel ses çıkartıyor bunlar anneeee...



Her akşamki gibi banyo yaptı ibi. Banyoda küvette yıkanmayı çok seviyor:) Artık biz de alıştık rahat bir şekilde temizliyoruz yavruyu. Tek sorun herşeye saldırması. Ne lif kalıyor dokunmadığı ne de şampuanlar:):) Banyodan sonraki anını fotoğraflayınca daha minicikken çektiğimiz bir fotoğrafı hatırladım... Ne kadar da büyümüşsün yavrucağım...

Neydim ne oldum....


Benim valiz hazırlamam lazım:( Bir bize bir berke... Ne çok alınacak şey var... Çok çalışmam lazım çoook...

2 Ağustos 2007 Perşembe

TATİLE 2 KALA...

Amcamız gelmiş dün gemlikten berki görmeye:) Berk beyimiz güzellik uykusuna yattığı için başta görüşememişler. Daha sonra biraz zaman geçirmişler ve amcamız gitmiş:( Biz bu gece kalır diye düşünmüştük ama o gitmiş. Ben görüşemedim. İşler çok yoğun geç çıkıyorum:( Offf izin önceleri hep böyle oluyor. Çok yoruldum:( Uykusuzum:( Havalar sıcak:( İki gün sonra TATİLLLL:):)


Cumartesi günü yola çıkıyoruz. Hedefimiz BİGA:) Memleketim.... Köy havası alacağız. Berk çeşit çeşit hayvan ve bitki görecek. Ve tabii ki akrabalarla tanışacak... Çok mutluyum çook:) İnşallah çok güzel geçer...

Berke güveniyorum... Yolda huzursuzluk yapmayacak. Ne de olsa gezmeyi çok seviyor. Bu gece çok ağladı:( Dışarı çıkmak istedi. Biz de çıkardık. Ve parka uğradık. Biz tutmadan sallandı:) Çok mutluydu çoookkk...Şimdi kucağımda klavyeye her dokunuşumda gülüyor:)

Kaçııııınnnn kayıyoruuummmm...



Benim de dondurma yiyeceğim günler gelecek!!!!



Gezmek gezmek ve sonundaaa rahat bir uyku...





İşte manzara....


9. AYDA BİZİ BEKLEYENLER...


Berk 9. aya girdi ve bizi neler bekliyor diye şöyle bir araştırdım. Herşey çok güzel olacak... Ve ibrahim bu ay da öğrenecek ve eğlenecek:)


BESLENME...


Bebek 1 yaşına kadar inek sütü almayacağı için, halen anne sütü veya mama almaya devam etmelidir. Artık, mama veya meyve suyu verirken, biberondan fincan ve bardağa geçmeyi denemelisiniz.


Bebeğin kendini besleme denemeleri yapmasına - her zaman başaramasa da - izin verin. Bebek, kendisini beslenme olayının bir parçası olarak hissederse, bu onun için daha zevkli olacaktır.


Eğer bebeğin dişleri çıkmışsa, beslenme sonrası ve yatmadan önce temiz bir gazlı bezle dişleri silin.


GELİŞİM...


Bebekler bu ayda kendilerini çekerek ayağa kalkabilirler. Cisimleri birbirine vurup ses çıkarmayı severler. Henüz bilinçsizce de olsa; anne, baba demeye başlayabilirler.


Artk bebeğiniz hayır kelimesinin ne anlama geldiğini bilmektedir, ama tabii ki bu onu durdurmaya yetmez! Eğer, oynamasını istemediğiniz birşeyle oynuyorsa, sakin fakat kararlıca ' Hayır ' deyin, o cismi elinden alın veya bebeği başka bir ortama götürün.


Oynayabileceği seçenekler sunun, oyun sırasında bol bol konuşun, öpücük ve sarılmaları ihmal etmeyin.


BEBEK NELER YAPABİLİR?


Yardım almadan oturur pozisyondan yatmaya geçebilir.


Kendini çekerek ayağa kaldırabilir.


Mobilyaya tutunup ayakta durabilir.


Ayakta tutulduğunda adımlamaya çalışabilir.


Merdivenleri emekleyerek tırmanabilir.


Elinden tutulunca yürümeye başlayabilir.


Sesini yükseltip alçaltarak erişkinlerin konuşmalarını taklit eder.


Konuşma seslerini taklit eder, ancak henüz anlamaz.


DUYGUSAL GELİŞİM...


Sizin itirazınıza rağmen yapmakta olduğuna devam etmekte ısrarcıdır.


Erişkinlerin davranışlarını taklit etmeyi sever.


Odayı terkettiğinizde arkanızdan ağlayabilir.


Bezinin bağlanmasına direnebilir.


BEBEK GELİŞİMİN DESTEKLEMEK İÇİN...


Bebeğe gelişiminde destek olmanın en iyi yolu 'OYUN'dur.


Ona parlak renkli oyuncaklar ve hareket eden araba gibi oyuncaklar verin.


Ses çıkaran oyuncaklar da ilgisini çeker.


Küplerle kule yapmasına yardım edin.


İçiçe geçebilen değişik büyüklükte kaplarla oynamasını sağlayın.


Birlikte şarkı söyleyin, kitaplar okuyun.


Vücut bölümlerinin adlarını öğretin.


Taklit edeceği sesler çıkarın.


Kitaplarda hayvan resimlerini gösterip o hayvanın sesini taklit edin.


UYKU...


Düzenli bir yatma saati ve yatma öncesi alışkanlıkları olmalıdır. Bebek, uyumadan önce resimli kitaplara bakabilir. Kendini güvende hissetmesi için, sevdiği bir oyuncak veya battaniye yanına verilebilir.


GÜVENLİK...


Bebeğin boğazına kaçabilecek kuruyemiş, patlamış mısır, şeker tarzı gıdalardan kaçının.


Gıdaları öğütebileceği küçük parçalar halinde verin.


Prizleri kapatın, elektrik kablolarını, sıcak cihazları uzak tutun.


Banyoda elektrikli cihaz kullanmayın.


Bebek yanınızdayken bir şeyler pişirmeyin.


Asla bebeği banyoda yalnız bırakmayın.


Su içeren herhangi birşeyin yanında ( örneğin klozet, su dolu kovalar ) bebeği yalnız bırakmayın. Bebekler su dolu bir kovada bile boğulabilirler!


Pencerelerin kapalı olduğundan ve bebek tarafından açılamayacağından emin olun.


Yürüteç kullanmayın.


Bebeğin tırmanma kapasitesini gözardı etmeyin.Yukarıya kaldırıp güvende olduğunu düşündüğünüz birşey belki de o kadar güvende değildir!


Bütün ilaçları, temizlik malzemelerini, kozmetik maddeleri kilit altında tutun.


Mobilyaların keskin köşelerini yumuşak malzemeyle kapatın.


Kesici aletleri bebeğin ulaşamayacağı yerde bulundurun.