17 Ağustos 2007 Cuma

ANNE HASTA:(

Hastayım:(:( Vücut kırgınlığı had safhada:( Bademcikler şişme aşamasında:( Ağzımda yaralar var:( Durumum vahim yani... Kötüyüm ben kötüyüm kötüyüm:( Duam oğluşuma geçmeden atlatmak...

Berk bu aralar kıpır kıpır. Anlatmıştım yürümek için delirdiğini. Bütün gün herkesi ayağa dikiyormuş. Yürütmeleri için... Ablam kollarım kopuyor diyor. Akşamları da evde bilgisayara takmış durumda. Bizi başında görünce o da bişey sandı tabii. Bilgisayar koltuğuna oturup klavyeye vuruyor ekranın değişmesini hayretle takip ediyor. Çook işimiz var çookk...


Sabahnur finger food dan bahsetmiş. Berk çok seviyor eline birşey verilmesini ve tabi ki onu yemeyi:) Şu aralar meyveler , külah ve ekmek favorileri. Annem hep der kızım eline ekmek ver kokusundan doyar diye:) Eskiler biliyor yaa ne diyim...


Kuaybe ' nin bahsettiği kitaplardan sipariş vermiştim ben de. Bugün gelmişler. Berk beğendi ve oynamaya başladı. Ama şu aralar oyuncaklardan çok koktuklar dikkatini çekiyor. Kalkıp yürüme çabaları...

Heryer oyuncak dolu. Bizim ev, ablamın evi, annemin evi heryerden oyuncak fışkırıyor... Aşağıda görüldüğü üzere oyuncaklar yayılmış durumda. Bir oyuncakla beş dakika oynuyor ve canı sıkılıyor. Hemen diğerini eline alıyor. Aynalara bayılıyor. Oyun halısında ayna vardı. Ona bakıp bakıp duruyor. ''Ayna ayna söyle bana benden güzel bebek var mı bu dünyada'' diye soruyor sanırım:):P

Berk saat 22.00 - 22.30 gibi uyuyor. Karyolasına yatırıyoruz güzel güzel... Biz yerimize yatmak üzereyken nerden anlıyorsa uyuyacağımızı hoop beyimiz uyanıyor. Veee bizim yanımızda uyuyor. Bir türlü vazgeçiremedik. İyice alıştı bizimle yatmaya. Ne yapmam gerekiyor? Nasıl alıştıracağım kendi yerinde uyumaya ? Sanırım biraz sert davranmak gerekiyor. Ağlasa da yanımıza almamalıyız ama kıyamıyorum ki... Hele gece gece o uykulu gözlerle bir bakışı var ki... Ne olur beni burda yalnız bırakma der gibi:(:(