27 Eylül 2008 Cumartesi

UÇAKİYA BİNCEM!!

Ramazan ayını da bitiriyoruz... Zaman hızla akıp gidiyor ve ben İbrahim'in büyümesine yetişemiyorum... Hergün yenileniyor, hergün yeni birşey öğreniyor ve beni şaşırtmaya devam ediyor:)



Geçen akşam Ramazan sebebiyle alışveriş merkezinde yapılan orta oyununa denk geldik ve biraz seyrettik... İbrahim çok şaşırdı... Uzun süre seyredemedi, canı sıkıldı...





Bu ara uçak ve helikoptere takmış durumda... Her dışarı çıktığımızda bize anlatıyor yapacaklarını... Annecim, uçakiya bincem, okoptere bincem... Elleriyle neler yapacağını da gösteriyor... Havaya kaldırıp indiriyor:P Çok tatlı oluyor o zamanlar...








Akşamları işlerimizi birlikte yapıyoruz... Yazlıkları kaldırıp kışlıkları çıkarma, toz alma, çiçekleri sulama, sofra kurup kaldırma... Sorumluluklarını iyi biliyor... Yediği bir şeyin çöpünü kesinlikle bırakmıyor, koşa koşa çöpe götürüyor... Ulaşamazsa çöp tenekesine bizden yardım istiyor...


Süt mevzusu beni çok üzüyordu... Berk, gece süt içmesine bir de gündüzü eklemiş ve iştahı iyice kapanmıştı... Geçen pazar buna dur dedim ve gündüz sütünü ortadan kadırdık... Başta çok zorlandı, tepindi, süt istedi:( Ama hafta içinde alıştı gündüz süt içmemeye ve şükür ki eski iştahlı günlerine döndü... Yakın zamanda gece sütüne de elveda demeye hazırlanıyoruz... Tabii bir elveda da beze olabilir... İnşallah...



Bayrama birkaç gün kaldı... Maalesef 9 gün tatil yapamayacak olanlardan biriyim ben de:P Ama 3 gün bile olsa yavrukuşumla zaman geçirmek güzel olacak... Yine yollara düşeceğiz bir günlüğüne de olsa. Büyüklerin ellerinden öpmeye gideceğiz İnegöl'e... Dönüşte görüşmek üzere... HERKESE İYİ BAYRAMLAR!!!





Davulumun ipi kaytan
Kalmadı sırtıma mintan
Virin ağalar bahşişim
Alayım sırtıma mintan

20 Eylül 2008 Cumartesi

ÇALIŞKAN OĞLUM...





Ellerine sağlık annecim... Ne güzel de yerleştirdi makineye çamaşırlarını:) Hatta makinenin düğmelerine de İbi bastı ve çalıştırdı:)

18 Eylül 2008 Perşembe

KELİMATÖR İBİ:)

Berk hergün yeni bir kelime öğreniyor ve Türkçesini geliştiriyor:) Tabii farklarla!



Aysun değil Oçun... ( aynı Talha )


Helikopter değil Okopter...

Otobüs değil Obotüs...

Çorap değil Çobaç...

Zeynep değil Ceycep...

Metin değil Petin...

Çıkart değil Kart...

Hayır değil Yok...

Yap değil Dap...

Yıka değil Dıka...

Banyo değil Manyo:)

Kitap değil Kipat...

Kuskus değil top makarna:)

Korkuyorum değil korkom...

Araba değil Abay...

Ayakkabı değil Abak...

Salı akşam iftardan sonra Sultanahmet'e Kitap Fuarı'na gittik... Zeynep ve Berk'le ancak çocuk kitaplarına bakabildik... Çocukları koca avluda zapdetmek çok zordu... Berk'e iki tane kitap aldım... Hikaye kitabımız çok var evde.. Onları maalesef yırtıyor... Bu sefer kalın yapraklı ve yapbozlu bir kitapla, yine kalın yapraklı ve sesli bir kitap aldım... Çok sevdi...


Jetonlu oyuncaklar koymuşlar Sultanahmet meydanına da... Tabii ki bindi İbrahim Berk... At, motor, formula 1 aracı ve atlı karıncaya... Ama en çok istediği helikopterlere binemedi... 3 yaş altına uygun değildi maalesef... Dakikalarca ağladı okoptere bincem diye:P Arçelik Çelik'le fotoğraf çektirterek biraz unutturabildik okopteri:)



Mis gibi İzmir lokması yedim ben de... Özlemişim:) Sahlep içemedim ama bir dahakine kaçırmam... Aslında iftar öncesi gidip dolaşmak lazım... Rahat rahat. Hatta tek başına:)


Akşam ne kadar çok yağmur yağdı... Ben yaprak dökümü seyrederken baba oğul bakmışlar yağmura... Berk yanıma gelip anne çimçek çaktı dedi durdu! Uyuturken de korkom ben diyordu... Şimşek korkutmuş oğluşumu:(


Bu gece ilk kez bizimle sahura kalktı... Şaşırdı biraz, sofrayı görünce... Ama ben de yicem demeyi ihmal etmedi... Biraz yedi sonra da uyumak istemedi... Biz yatıp, ışıkları söndürünce mecbur kaldı uyumaya... Tabii kaşınarak:P

15 Eylül 2008 Pazartesi

UYKU RİTÜELLERİ!

Berk zor uyuyan, daha doğrusu zor uykuya dalan bir çocuk... Şükür; uyuyunca saatlerce kalkmıyor bir sorunu yoksa, ama dalana kadar neler yaşıyoruz bize sorun:)

GÜNDÜZ: Gündüz bir kere uyuyor Berk... Saat 13.00 ile 14.30 - 15.00 arası... Bu saati geçirirsek sapıtıyor... Saati gelince yastığını bulup teyzesinin yanına koşuyormuş '' nenni dap '' diye... Ayakta hafif hafif sallanacak, örtüsü mutlaka üzerinde olacak veee sırtı kaşınacak:P Sırt kaşıma olayı zaten kopma noktamız... Ne sert ne yumuşak kaşınacak!!! Ve arada onun talimatları doğrultusunda kaşıma bölgesi değişecek!! Tam bir keyifçi...

GECE: Uyku saatini daha tam oturtamadık ama 22.00 gibi yatırmaya çalışıyorum. Bazen aksama olabiliyor... Genelde birlikte yatağa yatıyoruz ve sarılarak uyuyoruz... Sırtına masaj yapıyorum bazen... '' Anne masac dap diyor '' canı isteyince. Mutlaka yüzüstü yatacak ve genelde sırtı kaşınacak!! Bilin bakalım sırtını kim kaşıyacak? '' BABA '' Yatağa yatar yatmaz başlıyor sırtımı kaşu demeye... Ben başlıyorum kaşımaya ama beğenmiyor beyimiz... Ve babasına sesleniyor '' BABA SIRTIMI KAŞU '' Babamız dakikalarca sırtını kaşıyor , Berk efendi kendinden geçiyor, o arada biz onu yatağına götürüyoruz ve gecenin ortalarına kadar rahatla uyuyor..

Ta ki süt krizi tutana kadar!! Gece mutlaka bir biberon süt içiyor. Peki bu sütü kim ısıtacak? '' BABA '' :) Anne de süt gelene kadar krize girmiş Berk beyimizi sakinleştirecek:) Süt gelince Berk süt içme pozisyonunu alıp, sütünü içecek ve sabaha kadar huzurla uyuyacak:)

11 Eylül 2008 Perşembe

AKROBAT İBİ!!

Bir çocuk 5 dakika yerinde durmaz mı? Çenesi biraz kapanmaz mı? Yok, ne yerinde duruyor ne de çenesi kapanıyor benim yavrumun:) Hatta dinlediği şarkı sözlerini bile söylemeye çalışıyor:) Artık birlikte Ali Baba'nın çiftliğini söylüyoruz:) Harika!!


Annem Berk'e elektrik süpürgesi almıştı. Artık her akşam evi Berk süpürüyor:P Eline de öyle yakışıyor ki maşallah!!




Ramazan nedeniyle koştura koştura eve gelip iftara hazırlanıyoruz. Tabii Berk de peşimde!! Birlikte sofrayı hazırlayıp birlikte iftar ediyoruz:P O ezana kadar karnını doyuruyor ama olsun:)


Sonrasında ben etrafı toparlarken beyimiz hareketlenmeye başlıyor... Bir babasına bir bana gelip oyunlarına bizi de katıyor:) Gel gelelim akrobasi hareketlerini yapmaya başlayınca yüreğim ağzıma geliyor... Birkaç gündür Zeynep'ler annemde kalıyor... Geçen akşam kanepenin tepesinden yere yuvarlandılar ikisi... Zeynep altta kaldı Berk üzerine düştü... Hem de ne düşüş:( Kafa üstü çakıldı... Korktum; elim ayağım titremeye başladı... Çok ağladı Berk de... Ama düşüşünü unutunca yine başladı aynı hareketleri yapmaya!













Artık giysilerini de kendisi seçiyor beyefendi... Bayramlık almaya gittik geçenlerde... Kıyafeti denedikten sonra ona sorduk alalım mı diye? O da beğendim dedi:) Geçen akşam da şifonyerinden bir şort getirmiş, anne giycem diyor... Bir de giyinip soyunmayı öğrense harika olacak. Aslında kıyafetlerini çıkarmaya çalışıyor ama acele ediyor ve zorlanıyor... Sonra da başlıyor ağlamaya!!


Yine pişik oldu:( Bu yaştaki bir çocuğun günde kaç kez büyük tuvaletini yapması normaldir? Berk bazen 5 - 6 kere yapıyor da:P E tabii bez bağlı olduğundan pişik kaçınılmaz oluyor... O kadar da dikkat ediyoruz , yaptığı an altını temizliyoruz ama ara ara pişiği engelleyemiyoruz... O da acıyoo acıyoo diye dolaşıyor tabii:( En kısa zamanda cesaretimi toplayıp tuvalet eğitimine başlamam gerekiyor...

4 Eylül 2008 Perşembe

KÖVDEN GELDİK:p

İbi'nin deyimiyle kövden geldik şükür:) Güzel, eğlenceli ve yoğun geçen bir hafta sonunda evimize geldik...


24 Ağustos'ta yola çıkacağımızdan cumartesi işlerimi bitirmek için işyerinde biraz fazla kaldım ve maalesef geleceğim mutlaka dediğim buluşmaya gidemedim:( Ayça çok özür dilerim... Bir dahakine kimse beni tutamaz...


Pazar günü sabah feribotuna yetişemedik ve ancak 14.30 dakine bindik... Ve yine maalesef sevgili Deniz Efe'nin doom gününe de gidemedik:( Aslı minik oğluşun ve sevgili eşinle nice mutlu doğumgünleri yaşayın inşallah...


İstikametimiz İnegöl'dü... Feribotta fazla sorun yaşamadık. Berk hep dolaşmak istedi ve yemek yemedi:( Zaten tatilde yemicem, içmicem demeyi öğrendi:P




İnegöl'de babaanneyi ziyaret edip 2 gece kaldık. Şükür, kayınvalidem biraz daha iyi... İnşallah daha da iyi olacak... Berk bu süre zarfında babaannesine hiç gitmedi:( Nedendir bilmem kadınlarla pek iyi anlaşamıyor. Erkeklere hemen ısınıyor ama kadınlardan korkuyor...


Bünyamin'in dayısının Berk'ten bir yaş büyük bir kızı var. Onunla iyi anlaştı Berk. Hep oynadılar. Tabii arada kavgalar da yaşandı. Ama genelde iyiydi araları. Berk Betül'ün oyuncak elektrik süpürgesini çok sevdi. Hiç elinden bırakmadı:) İlerde eminim bana çok yardımcı olacak oğlum:P


Köye dedesini de görmeye gittik Berk'in. Hemen salıncak kuruldu ve Berk beyin keyfi yapıldı:) Yeni doğumuş kediler sevildi ve mısır toplandı:) Temiz havada ana oğul uyumuşuz:P








Biga'ya doğru yola çıkınca Bursa'ya uğrayıp iskender yedik:P İskender buydu işte:) Yeşil camiye gittik... Berk babasıyla birlikte abdest alıp takunya giydi:) Camide de merakla izledi babasını... 2 sene Bursa'da yaşamış biri olarak şaşırdım değişiklikleri görünce. Birçok yerini tanıyamadım Bursa'nın... Ama hala güzel... Yaşanacak illerden biri bence!









Berk şükür ki Bandırma'ya kadar uyudu arabada. Ama uyandıktan sonra Biga'ya gidene kadarki 45 dakikalık bölümde beni bezdirdi... Sebepsiz anneler dakikalar boyunca sürdü...


- Anne, anne


- Efendim oğlum?


- Anne, anne, anne!!!


- Efendim canımcım?


- Anne, anne!!!!


- Eee Berk sonra?


Bu diyalog dakikalarca yaşandı:)


Sonunda Biga'ya ulaştığımızda ben benden geçmiştim artık:P


Berk Biga'da da kadınlardan kaçtı, erkeklerle ve çocuklarla iyi anlaştı:) Bol bol gezdi, hayvanlarla tanıştı. Minik buzağılar ve tavuklar favorisiydi... Hatta gece saat 12.00 de bile anne mooo diyerek inekleri görmek istedi...





Yemesi çok azaldı tatil döneminde. Ben de zorlayarak yedirmek istemediğim için, onun istediği zamanlarda yedi... Tatilden önce öğrendiği acıktım kelimesini hiç duymadım tatil boyunca:(




Yeni yeni kelimeler öğreniyor, hiç farkettirmeden!!! Bazen şaşıp kalıyorum... Cümleler kurmaya da iyice alıştı... İstediklerini bir bir sıralayabiliyor... Seri bir şekilde konuşuyor ama bazen tıkandığı da oluyor:P Tatilden döndüğümüz ilk sabah, beni yataktan kaldırıp '' anne, sofrayı kur '' dedi mesela:) Komik:P


Geçen sene annelerinin karnında olan bebiler kocaman olmuşlar bu sene:) Berk aslında çok sever bebekleri ama pek ilgilenemedi... Bebekleri gördüğümüz zaman, oğluşum kabızlık çekiyordu:( 2 gün kakasını yapamayınca ( ki Berk günde en az 3 kere yapar ) acil önlemler aldık ve mutlu sona ulaştırdık yavrumu... Ama o kadar acı çekti ki bu sürede:( Tabii ki huysuzlukları da had safhaya ulaştı bu arada... Rahatladığında ben de rahatladım:)





Gittiğimiz yerlerde de motor buldu ve tabii ki bindi... Hatta bu sefer sesini de dinleyerek:)





İlgi hep onun üzerinde olduğundan şımardı da şımardı. Hele dönüş yolu bizim için tam bir eziyetti:( Bandırma'ya kadar yarı uyur yarı uynık idare ettik ama feribotta yapmadığı yaramazlık ve şımarıklık kalmadı:( Eve geldiğimizde çok sevdiği teyzesine bile gitmedi:( Kimsenin yüzüne bakmadı. Sanki herkesi unutmuştu... Şükür ki şimdi eski Berk geri geldi. Şımarıklığı gitti ama yaramazlık yine var...





Bu arada Ramazan geldi... Hepimizin Ramazan ayı mubarek olsun... İlk gün biraz başağrısı çektim ama şimdi alıştım şükür... Hakkıyla idrak ederiz inşallah...