1 Ekim 2007 Pazartesi

11. AYDA BİZİ NELER BEKLİYOR?

11.AY BEBEK GELİŞİMİ

Bebeğiniz artık rahatlıkla ayakta durabilir ve bunu yaparken her türlü yardımı reddeder. Ayrıca, ayakta iken yavaş yavaş eğilip, düşmeden oturma pozisyonuna geçebilir. Bunu yaparken arada durur ve eğilip iki bacağının arasından bakar. Etrafını farklı açılardan görmek onu heyecanlandırır. ( Berk tutunarak ayakta duruyor ama sanırım artık tay tay durmaya başlar :P )

Bebekler ortalama olarak 11 aylıkken, sehpa kenarına tutunarak yürüyebilirler. Ancak bu her bebekte değişen bir durumdur ve sizin bebeğiniz de bunu daha erken ya da daha geç becerebilir. Sehpa kenarında çok rahat yürümeye başladıktan sonra yavaş yavaş ellerini bırakacaktır veya tutunmayı aniden unutacaktır. Tek ayağının üzerinde ve parmak ucunda yürümeyi deneyecektir. Tüm desteğini tek eline vererek eğilip yerden bir oyuncak almaya çalışabilir. ( ohhhooo uzun zamandır tutunarak yürüyor Berk efendi... Bütün evi duvarlara dahi tutunarak dolaşıyor... Yapamadığı yerde emeklem çözüm :p )

Bebeğiniz ayağa kalkıp, tutunarak da olsa yürümeye başladığında ayakkabı giymeye hazır demektir. Ancak ayak kaslarının güçlenmesi için ev içinde mümkün olduğunca çorapla gezdirmeye devam edin. Bebek çok iyi yürümeye başlayana dek ayakkabılar yumuşak ve elastik olmalıdır. Birçok anne, bebeğinin kalın ve sert tabanlı ayakkabı giymesi gerektiğini düşünür, ancak bu yanlış bir kanıdır. Sert ayakkabılar ayağının burkulmasına neden olabilir. ( doktor da aynını söyledi. Evde çorapla gezecek... Dışarı çıkarken de yumuşak pabuç giyecek... Hatta ayağındaki pabuçları çok beğendi. Biz bobux almıştık onlar da çok rahat. Nıke spor ayakkabıları da tam istediğimiz gibi. İki tane ayakkabı şu an için yeterli. Daha sonra tekrar alınacak!!! )

Merdivenler hemen hemen tüm çocukların ilgisini çeker. Çoğu bebek yukarı çok rahat çıkar ve merdiven başına vardığında nasıl ineceğini bilemediğinden korkarak ağlamaya başlar. En az bir sonraki aya kadar merdiven inmeyi beceremeyecektir. Bebeğiniz merdiven çıkmayı öğrendiğinde sürekli olarak gözetiminiz altında olmalıdır.Bebeğiniz, tüm bunları denerken birçok kez düşecektir. Eğer bu düşmelere çok büyük tepkiler göstermezseniz, bebeğiniz de -çok canı acımadığı sürece- tepki vermez. Eğer bir düşme sonrasında bebeğiniz ağlayacak gibiyse ona sarılın ve sanki çok komik bir hareket yapmış gibi gülün, onu da güldürmeye çalışın. Sadece sizi güldürmek için tekrar düşmeye çalışmayacağından emin olmalısınız. ( Evde merdiven olmadığı için rahatız:P Hep düşüyor Berk. Bazen kafasını yere vurunca ağlıyor. Kucağıma alıyorum ve şefkat gösteriyorum... )

Bebeğinizin uyku düzeni de bu ay değişebilir. Uykuları gün içinde kısalıp, geceleri uzayabilir. Ya da gün içinde iki uykuyu birleştirip bir kez, ancak uzun süreli uykuya yatabilir. Bu gibi durumlarda bebek tüm öğleden sonra uykusuz kalacağından akşam yemeğine doğru huysuzlaşabilir. Bu yüzden belki de en iyi yol, öğle yemeğini erken verip, hemen yemek sonrasında uyumasını sağlamak, yani tek uykuyu mümkün olduğunca geçe almaktır. ( Uyku konusundaki değişiklikler inşallah aşırıya kaçmaz bu ay... )

Bebek geceleri uykuya dalmakta zorlanıyorsa, banyosunu gece yaptırmayı deneyin. Ilık bir banyo, onun tüm gece boyunca uyumasına yardımcı olacaktır. Eğer henüz başlamadıysanız, her gün yıkamaya başlamak için iyi bir dönemdesiniz; çünkü bebek hem gün içinde yerlerde dolaşmaktan, hem de kendi kendine yemek yemeye çalışmaktan kirlenir. ( Havalar soğudu maalesef her gece banyo hayal:( Ama Berk yıkanmayı çok seviyor. Banyodaki küvette yıkanacak mutlaka... Kendi küveti rafa kalktı bile:P )

Onbirinci ayda bebek fiziksel gelişiminin yanı sıra diğer birçok alanda da gelişim gösterir. Örneğin, mutfaktan gelen ses ve kokulardan, akşam yemeğinin hazırlanmakta olduğunu anlar. Bunu önceden anlayarak, fazla "sabır" gösteremese de, herhangi bir şey için bekleyebilmeyi öğrenir. ( inşallah )

Bazı zamanlar bebeğinizin ona söylediğiniz şeyleri duymadığını düşünmek sizi endişelendirebilir. Aslında bebeğiniz, böyle zamanlarda yaptığı işle o kadar meşguldur ki size cevap vermek istemez. Ancak duyma ile ilgili endişeleriniz büyüyorsa çocuk doktorunuza danışmalısınız. ( Bazen duymuyor. Özellikle reklam seyrederken. Tv ye yasak koymak lazım sanırım... )

Birinci senesinde çok az bebek kelime söyleyebilir ve bilinenin aksine konuşma bir zeka belirtisi değildir. Birçok bebek pasif kelime hazinesine sahiptir; yani söyleyemese bile yaklaşık on nesnenin anlamını bilir ve -istediğinde- basit talimatlara uyabilir. Şimdiye kadar yapmadıysanız, talimatlarınıza "lütfen" ve "teşekkür ederim"i eklemek için en uygun zamandır. Bebeğiniz konuşmaya başladığında, bu kelimeler doğrudan konuşmasına yansıyacaktır. ( Baba diyor.... Hem de babasının yüzüne bakarak!! )

Bebeğinizin konuşmasındaki kusurların bebeğinizin dil gelişimini bozacağını düşünmeniz yersiz bir endişe kaynağıdır. "Bebek tarzı konuşma" hemen her dilde mevcuttur ve normal şartlarda dil gelişimini etkilemez.

Bebek artık çok düzgün olarak nesneleri kavrar ve parmaklarını daha iyi kullanabilir. Başparmak ve işaret parmağı ile nesneleri daha kolay tutar; örneğin bir muz parçasını ustalıkla tabaktan alabilir. ( Berk tabakları alıp yere atmayı çok iyi yapıyor... Tavernaya da gitmedi ama:P:P )

Keşfetmeye yönelik davranışları onu oyuncak ve diğer nesneleri sınıflandırmaya yönlendirir. Bebek sürekli olarak şekil ve ebatları inceler; örneğin plastik bir kap ile cam bardağın arasındaki farkı anlamaya çalışır. Küçük bir kabın büyüğün içine gireceğini, ama tam tersinin olamayacağını bilir. ( Göreceğiz )

Bebeğinize kitap okumak ve resimler göstermek bebeğin etrafındaki nesneleri daha iyi tanımasını sağlar. Ancak ona bu dönemde harf veya kelime öğretmeye çalışmayın. Bunun yerine kitaba bakmayı sevimli bir oyun haline dönüştürün. ( Kitapları yırtmaya çalışıyor :P )

Bu dönemde bebek "oyuncak nerede?" oyununu oynamaya bayılır. Saklanan oyuncağı daha ustalıkla arayabilir. Eğer oyuncak daha önce saklanan yerde değilse bile mutlaka başka bir yerde gizlenmiş olduğunu bilir. Aramaya devam eder ve sizin de ufak tefek yardımınızla bu büyük sır çözülür! ( Hımmm denemek lazım )

Anne ve babanın bebekle ilişkileri farklıdır, ancak her ikisi de çok değerlidir. Farklı görünüşler, farklı fikirler ve farklı iletişim bebeğin insanları ve çevresini daha rahat anlamasını sağlar. Eğer bebeğinizi tek başına büyütüyorsanız, karşı cinsten insanlarla iletişim kurmasına olanak tanımalısınız. Eğer bu insanlar ara sıra da olsa, bebeğinizle bire bir iletişim kurarlarsa, bu size de biraz dinlenme imkanı verir. ( Çook kalabalık bir aileyle büyüyor Berk )

Bebeğiniz hala daha sizin desteğinize ihtiyaç duyar. Size her sarıldığında veya ilgi beklediğinde karşılık göreceğinden emin olmalıdır. ( Her zaman görecek inşallah )

Onu şımarttığınızı söyleyen yakınlarınıza kulak asmamalısınız. ( Şımartıyorum zaten !! Bunu da seviyorum )

11.AY DÖNÜM NOKTALARI

SOSYAL FİZİKSEL ZİHİNSEL

• Saklanma-bulma veya top atma gibi oyunlardan çok hoşlanır.

• Her zaman katılımcı olmayabilir.

• Sürekli onaylanmayı bekler.

• Destekle ayakta dururken öne doğru eğilebilir.

• Ayakta dururken düşmeden oturabilir.

• Parmak ucunda durabilir.

• Çömelir ve eğilir.

• Kutu kapağını kaldırır.

• Kitap sayfalarını, birer birer olmasa bile çevirebilir.

• Nesneleri bilinçli olarak yerlerine koyabilir.

• Ufak nesneleri tutup kaldırabilir.

• Kaşığı ağzına götürebilir.

• Ayakkabı ve çorabını çıkartabilir.

• Amacına ulaşabilmek için araçlar kullanmayı dener; örneğin ufak bir iskemleyi yürüteç gibi kullanmayı deneyebilir.

• Bazı nesnelerin sembolü olan kelimeleri hatırlar ("uçak" dendiğinde gökyüzünü işaret edebilir).

• Söyledikleri hala anlaşılamaz; ancak birkaç anlamlı ses çıkarabilir.

• Ritmik sesleri ve yüz ifadelerini çok rahat taklit eder.