1 Ağustos 2008 Cuma

GELDİK!!

Cumartesi akşamı döndük aslında ama bir türlü fırsat bulup yazamadım... İşler birikmiş... Onları toparladım... Akşamları İbrahim daha çok zamanımızı alıyor artık. Büyüdü ve her şeyi biliyor. Hep ilgi bekliyor. Herşeyi soruyor, oyunlar istiyor...





Tatil güzeldi... Pazar günü yola çıktık. Bu sene arabayla gittik Avşa'ya... O nedenle ilk önce Silivri'ye gidip oradan vapurla Avşa'ya geçtik. Berk o gün hiç uyumadı ve bütün yaramazlık hünerlerini gösterdi... Biraz babası biraz da ben ilgilenerek 4 saatlik yolculuğu bitirdik... Yolculuk bittiğinde Berk de bitti... Ve uyudu:P







O gün geç saatte vardığımız için Berk'i denize atamadık:) Ama pazartesi sabahı hemen denize gittik ve Berk'i attık denize... Ama korktu:( Sadece yunusuyla denizin içinde durdu. Yüzdürme çabalarımız sonuçsuz kaldı... Baksanıza canım oğlum nasıl korkuyla yürüyor denize doğru:P








Sabahları deniz ve güneş, öğlen evde çardak keyfi, akşam üzeri deniz ve akşam da yürüyüşle geçti günlerimiz... Hepimiz mutlu olduk bu tatilden. Tabii özellikle de Berk. İstediği herşey yapıldı:)



Kaldığımız ev tek katlı, bahçe içinde güzel bir evdi... Berk kafasına göre dolaştı durdu. Bazen hamakta bazen yerde oturdu... Bazen de güneşlendi:) Babasına mangal yaparken yardım bile etti...












Geçen seneden kalma slip mayosu vardı. Giderken boxer mayo aldık bir de... Ama Berk'in poposuna kumlar girince o kadar ağladı ve korktu ki Huggies'in mayo bezlerinden alarak bu sorunu çözdük... Çok rahat bezler. Tavsiye ediyorum... Oğluşum o bezlerle çok rahatladı. Poposu kumlardan korundu:P Bu seferde ayaklarını kumlardan koruma telaşına düştük. Sıcak kumlar çok ağlattı çocuğumu. Hatta uykusunda bile '' kum geldi '' diye sayıkladı:( Onun çözümünü de çorap giydirerek bulduk:) Çok komikti:P Beyaz çorapla kumda dolaşan bir bebe:P:)





Bünyamin Berk'i deniz ve kuma alıştırabilmek için çok uğraştı. Deniz kenarında yavruma özel havuz bile yaptı babası... Tatilin son günlerinde alıştı biraz Berk. Seneye artık kendisi yüzmeye bile başlar:)







Artık kendisi yemeklerini yiyor. Deniz kenarında pudingini ve yoğurtlarını hep kendisi yedi. Çıkan çöpleri de çöp poşetine atmayı ihmal etmiyor:P





Akşamları da Avşa merkezini turlayıp, Berk'i park ya da lunaparka götürerek geçirdik... Her akşam ayakkabılarını giyip hadi diyordu bize:) İstersen çıkma dışarı!!! Park diye tutturuyordu:) Hele her akşam istisnasız lunaparkın önünden geçerken aynı tepkiyi vermesi çok komikti... Ayyyyy!!! Benim yavrum ilgisini çeken birşeyi görünce ayyy diye bir tepki veriyor:)










Ve tabii her akşam dondurma yedik:) Kavunlu dondurması harikaydı... Berk dondurmacının başına gidip '' abiii dondurma '' dedi her seferinde. Hatta dönüş günümüz olan cumartesi iki kere yedi dondurmayı:) Adam en iyi müşterisini kaybetti tatilimiz bitince:P











Bazen de iskelede yürüdük ve balık ekmek yedik... O da süperdi!!! Berk'i zapdetmek çok zordu bu zamanlarda. O koşar ben peşinden koşar... Babamız da ikimizin peşinden!!! Her gördüğü topu istedi, her gördüğü motora binmek istedi...








Bu gezme akşamlarından birinde, kukla satan bir amcaya rastladık... Birkaç tahta parçası , biraz kumaş ve misinayla bir tavuk yapmış amca... Misinanın bağlı olduğu tahtaları oynatınca tavuk da yemliyor ve yürüyor:) Tabii o artık o kadar profesyonelce yapıyor ki bunu ben biraz zorlandım...


Berk eve gelince amcanın yaptıklarını uygulamaya çalıştı... Sonuç; karmançorman olmuş bir tavuk...






Bu arada kötü şeyler olmadı mı? Maalesef oldu tabii:( Yavrukuşumu sivriler ısırdı:( Hem de ne ısırmak... Sağ kolunu tam beş yerinden şişlediler... Babası o akşam bütün vücuduna off sürmüş ama o kolunun üzerinde yattığı için sağ koluna sürememiş... Tabii sivrilerde korunmasız sağ kolunu şişirmişler. Abartmıyorum; gerçekten de şişti kolu... Resimlerde bile görünüyor şişleri... Eczaneye jel almaya gittiğimizde böcek ısırdı sandılar... Jel sürünce hafifledi yavrunun acısı. Anne acıyoo diye ağladı devamlı...


Şişlerin üzerine bir de poposu pişmesin mi:( Anne acıyooo diye diye bir hal oldu... Pişiğin sebebi de çok fazla kaka yapması:( Günde 5 kere sıvık kaka yapınca popo dayanamadı tabii...


Bir de yemesi iyice azaldı orada. Bazen yemezsen yeme, elbet acıkacaksın desem de bazen de zorladım:( Annelik zor iş vesselam.


Tuvalet eğitimini hallederim dedim ama maalesef başarılı olamadım:( Gözümde büyüyor iyice bu sorun.


Konuşması iyice düzeldi Berk'in... 10 a kadar sayıyor:) Ben başlıyorum o devam ediyor:P Tek söyleyemediği rakam 9... Dokuz diyemiyor koduz diyor:) İlginç... Çorap diyemiyor çobaç diyor:) Çobaçları aç diyor:P Çıkart demekle aç demeyi karıştırıyor...


Korkom ben diyor bir de... Ve herşeyden korkuyor... Ama yapacağından da geri kalmıyor:P


Dönüş yolunda Silivri'yi değil Tekirdağ'ı tercih ettik... 4 saatlik bir yolculuk zor geldiği için 2,5 saat uzaklıktaki Tekirdağ'a gittik:) Tabii köftemizi de yedik:P Çok yağmur yağdı vapurdayken , rüzgar da vardı... Berk'i hiç dışarı çıkarmadık... Yağmuru seyrettik oğlumla:) Yağmurun sonundaki sürpriz ise belli belirsiz gökkuşağıydı...