9 Temmuz 2008 Çarşamba

BAŞLIKSIZ:p

Uzun olmuş yine yazmayalı:( Havalar sıcak, işler yoğun tabii biraz da tembellik başgösterince yazmak istemiyorum...

Çamlıca buluşmasının ardından Cuma akşamı Emine'ler geldi bize:) İstediğim gibi ağırlayamadım ama iş dönüşü ancak bu kadar olabildi... Hatta onlar bizim evin oraya geldiklerinde ben hala işten dönmeye çalışıyordum:( Biraz beklemek zorunda kaldılar:P Talha ve Berk bütün gece dalaştılar:P Berk küçücük boyuyla Talha'ya kafa tutmaya kalkınca maalesef küçük sürtüşmeler yaşandı tabii... Gecenin sürprizi ise Berk'in poposu çok tahriş olduğundan sadece boxerla bırakılması neticesinde kakasını halıya yapmasıydı:P Oyy oyyy... Misafirler içerde otururken yıkadım hemencecik efendiyi... Gece de nöbetçi eczane bulup, etkili bir krem aldık da şu an iyileşti poposu.

Bir çocuk günde 5 kere kaka yapar mı? Normal midir bu? Mutlaka ama mutlaka bu yaz tuvalet eğitimini sonuçlandırmam lazım. Yoksa oğluşum hep poposu yaralı gezecek...

Harika bir hafta sonu planımız vardı. Birkaç blog sahibi arkadaş ve aileleriyle İzmit'e Mukadder'e gidecektik... Ama maalesef Mukadder'in babası rahatsızlandı:( Canım arkadaşım tekrar geçmiş olsun diyorum babacına... İnşallah tez zamanda sağlığına kavuşur... Dün konuştuğumda sesi iyi geliyordu Muko'nun... Babacığı, tedaviye cevap vermeye başlamış. Herşey iyi olacak diye konuştuk. Allah'ım bütün hastalara şifa ver...

Pazar günü evde F1 İngiltere gp ile başlayıp Wimbledon tek erkek finaliyle devam eden spor dolu bir gün yaşadık:) Maalesef ikisinde de favorilerim kazanamadı:( Raikkonen ite kaka 4. oldu... Federer kötü oynadı ve yenildi:( Finalist ödülünü alırken o kadar ezik duruyordu ki çok üzüldüm:(

Bu karşılaşmaları izlerken ütü yaptım:) O kadar çok saat ütü yaptım ki emektar ütüm dayanamadı:P Ama ben yılmadım ve annemden aldığım ütüyle devam ettim:) Ütü bitince acayip rahatladım... Bir de şu badana işi bitse :P

Bünyamin pazartesiden beri Saraybosna'da... Bu gece dönecek inşallah... Özledim!! Onsuz ev çekilmiyor... Zaten, evde değilim o gittiğinden beri. Sadece yatmaya çıkıyoruz oğluşumla... Annemde misafir var ve biz de ordayız akşamları... Koyun koyuna uyuyoruz yavrucumla... Gece kalkıp anne şüüüttt deyişine uyanıyorum:) Sütü sevmesi harika...

Babası soruyor geçenlerde... - Oğlum ne yapıyorsun?

Berk cevaplıyor gayet sakin... - Oynuyorum...

Ben ve Bünyamin öylece bakıyoruz birbirimize!!!

Büyüyor İbrahim Berk... Dün Hasibe'de, zamanında Berk'e aldığımız oyun halısında Metin'i görünce o günler aklıma geldi... Ne kadar küçüktü... O da Metin'in yanına yattığında oyun halısına, birkez daha gördüm büyüdüğünü...

Adını annem annem taktım bu ara zaten:P Bir yaramazlık mı yaptı ya da birşey mi isteyecek, hemen yanaşıyor yanıma başlıyor annem annem demeye:)

Park sevdamız son hızıyla devam ediyor... Babası da olmadığından bu ara ablam götürüyor parka akşamları... Ama durum vahim:P Bir saat durmamacasına koşan bir çocuk ve peşinde aman dikkat, sakın düşme diye koşturan teyze:) Teyzesinin bu durumuna pis pis sırıtırak bakan bir velet:P