Berk kafasına göre dolaştı. Elimizden tutmak istemedi. Merdivenlerin başında bitti hemen. Artık kendisi çıkabiliyor merdivenleri. Ama trabzanı varsa!!! Tabii arkada duruyoruz hala. Bazen dengesini kaybedebiliyor. Akşam dışarı çıkıp da evimize döndüğümüzde 4 kat merdiveni kendisi çıkıyor... Yorulduğunu hissediyorum ama o bıkmadan basamaklara tırmanıyor.
Minyatür yapıları görmek çok güzeldi. Kendimi kocaman hissettim yanlarında. Köprüden geçmek ise çok ilginçti. Herkes aynı espriyi yapıyordu birbirine. Yürüyerek geçtik sonunda köprüden:P
Berk trene de bindi. Aslında ben biraz korktum. Ya yolda inmeye kalkarsa ya ağlarsa diye. Ama benim oğlum artık büyümüş ve biletini eline alıp bekledi. Ve tren gezdiği sürede hiç ağlamamış ve büyük zevk almış. İnmek istemedi...
Labirente de girdi Berk. Yönünü bulmakta zorlandı ama:( Sağolsun minik bir abla yardım etti ve çıkışı buldu...
Babasıyla satranç bile oynadı:) Taşları kaldırmakta biraz zorlandı maalesef:(
Penguşlar , kediler ve fareler dikkatini çekti. Ama masal ağacından çok korktu:( Salıncakta sallanırken masal ağacının sesini duydu ve ağlamaya başladı:(
Emziği bırakışımızın 3. günü... Pazar günü pek hissetmedi. Sadece uyumak istediği an çok ağladı. Ben yanında olduğum için memeye sarıldı da uyudu. Geceleri de rahatız. Benimle unutuyor emziği. Ama gündüzleri:( Ablam çok zorlanıyor, özellikle uyuturken... Ama alışacak. Bu akşam emzik nerde diyorum o da gook diyor:P